Tercüme-Kısmî

Tercüme-i miftâhü’l-'iber

Yazar : Subhi Abdüllatif Paşa

Detaylar

Katalog Türü Siyaset
Eser Numarası 748
Eser Adı Tercüme-i miftâhü’l-'iber
Müellif Tam Künyesi Subhi Abdüllatif Paşa
Müellif Bilinen Kısa Adı Subhi Abdüllatif Paşa
Yüzyıl (Hicri) 13.
Yüzyıl (Miladi) 19.
Vefat Tarihi Hicri 1302
Vefat Tarihi Miladi 1885
Dil Türkçe
Eserin Türü Tercüme-Kısmî
Eserin Baskısı İstanbul: Takvimhâne-i Âmire Matbaası, 1276H.
Eserin Tanıtımı ve İçerik Bilgileri Eser İbn Haldûn'un bir mukaddime ve iki kitap(bölüm) olarak tertip ettiği Miftâhü’l-iber ve dîvânü'l-mübtede' ve'l-haber adlı Arapça eserinin ikinci cildinin Türkçe tercümesidir. Eserine tarih ilmini, biri eserî (mukaddes kitaplar), diğeri beşerî ve sonuncusu da tabîî olmak üzere üç kısma ayırak giriş yapan müellif bu kısımları tek tek açıklar. Daha sonra bu konuda Hezârfen Hasan Efendi'nin Türkçe kaleme alınan bir eseri olduğunu ve bunları detaylıca anlattığını, bu yüzden bunun tafsiline gerek olmadığını ancak Arapça'da da gayet dakîk ve önemli eserler olduğunu bu yüzden de İbn Haldun'un tarih kitabını tercümeye gerek duyduğunu belirtir. Ancak Mukaddime'sini Pîrîzâde Sâhib Efendi tercüme eylediğinden eserin diğer bölümleri olan "Arab'ın birinci ve ikinci tabakalarının" Süryânî, Keldânî, Sâbiî, Kıbt, [...], Benî İsrâil, Fars milletin dört tabakasını kendisi tercüme ettiğini belirtmektedir. Eseri ilk olarak merhum Kavalal Mehmed Ali Paşa'nın teşvikiyle kaleme almaya başlamışsa da, akabinde İbrahim Paşa'nın da vefatı üzerine Mısır'dan İstanbul'a gelmiş ve yazım işleri aksamıştır. Eseri 1270 yılının Muharrem ayında tamamlayabilmiştir.
Eserin Konu Başlıkları Mukaddime: Tarih ilminin fazileti ve müverrihinin naklettiği haberlerin bazılarındaki hataların sebepleri. Kitâb-ı evvelin birinci faslı: Birinci mukaddime: İnsanların bir arada yaşamasının zaruret olması. İkinci mukaddime: Yeryüzünün mamur olan kısımları, deryalar, nehirler ve iklimler. İkinci mukaddimesi'nin tekmilesi: Kuzeyin güneyden daha mamur olması. Üçüncü mukaddime: Havanın insanların derilerine ve renklerine tesiri. Dördüncü mukaddime: Havanın insanların ahlâkına tesiri. Beşinci mukaddime: Bolluk ve kıtlığın insanların bedenlerine ve ahlâklarına tesiri. Altıncı mukaddime: Mugayyebata vakıf olanların sınıfları. Fasıl: Rüyanın tahkiki beyanındadır. Kitâb-ı Evvelin İkinci Faslı: 1-5. Fasıl: Efrâd-ı Benî ademin hallerinin İhtilafı, badiye ehlinden Arap kabilelerinin ahvâli, bedeviyyetin hadariyyet için önce ve asıl olması, badiye ehlinin emsâr ehline nisbetle hayır ve iyiliğe daha yakın olması, badiye ehlinin daha cesur olması. 6-10. Fasıl: Hadarilerin valilerin boyunduruğu altında olması, badiye ehlinin neseb ile birbirine sahip çıkması, toplulukların birbirlerine sahip çıkmasıyla şevket ve kudret kazanması, hıfz-ı neseb, yabancıların karışmasıyla nesebin karışması. 11-15. Fasıl: Kabilede riyâset, şeref-i nesebin aslında kuvvet sahibine mahsus olması, köle ve azadlıların şereflilerinin mensub olduklarına nispetle olması, nesebin şerefinin belirli bir nesilden sonra sona ermesi, badiye ehlinin diğer kavimlere galip gelmesi. 16-20. Fasıl: Asabiyyenin kuvvet kazanmasıyla mülk ü saltanata dönüşmesi, kabile ve aşiretlerin tereffühe meyletmeleri, kabilelerin hükkamın itaatine girmesi, kabile ve aşiretlere harâc misli tekalif-i vaz, güzel ahlâk ve meziyetlerin saltanatın itibarının alameti iken kötü ahlâkın mülkün zevaline götürmesi. 21-25. Fasıl: Badiye ehlinin topraklarının diğerlerininkinden daha geniş olması, devletin bir hanedanın idaresinden çıkmasına rağmen asabiyyet kuvvetli olduğu sürece o silsileden devam etmesi, mağlubun birçok açıdan galibe uyması ve onlara ittiba etmesi. Fasıllar: Mağlup olan taifelerin neslinin inkiraza uğraması, Arapların istila ve saldırılarının düz yerlere mahsus olması, Araplar tarafından ele geçirilerin beldelerin kısa zamanda harap olması. 27. Fasıl: Arapların mülk ü saltanata hakim olmasının esbab-ı husülü. Fasıllar: Arapların siyasetinin kasır olması, badiye ehlinin hadarilere olan ihtiyacı. Kitâb-ı Evvelin Üçüncü Faslı: 1-5. Fasıl: Devlet ü Saltanatların ilk kuruluşlarında asabiyyet ehlinin yardımına muhtac olması, devletin düzen bulduktan sonra asabiyyet kuvvetinden müstağni olması, bir devletin kuruluşunda yardımı dokunan kesimlerin kendi asabiyyetlerinde müstağni olması, kahr u galebe ile devletlerin etrafı istila etmelerinin diyanete mebni olması, devlet-i mütedeyyinenin diğer devletlere galip gelmesi. 6-10. Fasıl: Din davasının dahi asabiyyete muhtac olması, her devlet ü saltanatın belirli bir bir yere sahip olması ve bundan fazlasına sahip olamayacağı, devletin ömrünün uzunluğu, asabiyyet ehli kabile ve aşiretlerin yaşadığı yerlerde kuvvetli bir devletin olmasının nadir olması, mülk ü devlet düzen bulduktan rahata meyletmesi. 11-15. Fasıl: Devletin rahata meyletmesinin zevale sebep olması, devletin de beşer gibi bir ömrünün olması, başlangıçta bedeviler gibi kanaat sahibi olan devlet ricalinin zamanla hadariler gibi izzet ve haşmetle iştiğal etmesi, devletin ilk kuruluşunda nimet bolluğunun ve rahatlığın devlete ziyade kuvvet katması, devletin çeşitli devirleri. 16-20. Fasıl: Devlet ü saltanatların eserlerinin kudretleri nispetinde olması, mülûk u selâtînin başlangıçta ecnebi askerler ile güç kazanması, mülûk u selâtînin yakın çevresinden olmayıp devlete mensup hüddamın durumu, müteğallibenin zaaf halinde selâtîni tenfiz-i ahkamdan uzaklaştırması, müteğallibe. 21-24. Fasıl: Mülk ü saltanatın hakikat ve mahiyeti, mülük u selâtînin reâyâyı karşı şiddetli muamelede bulunmasının devlete zarar vermesi, hilâfet ve imâmet kelimelerinin hakikat ve manaları, hilâfet ve imâmetin şartlarında ulemanın ihtilafları. Kitâb-ı Evvelin Üçüncü Faslı: 25-30. Fasıl: Şia’nın imâmet görüşleri, hilâfetin mülk ve saltanata intikali, saltanata beyatin lafzının manası, veliaht tayin etme, hilâfete mahsus mansıblar, emirü’l-müminin lakabı. 31-35. Fasıl: Nasara ve Yehud’un muktedalarına mahsus lafızları, vezâret ve hicabet gibi saltanata ait mansıblar, devletin hazinesine bakan defterdarlar, resmi yazılar dairesi, şurta. 36-40. Fasıl: Donanma, mülki ve askeri rütbeler, sultâna mahsus kıyafet ve aletler, savaş ve beyne’l-ümem kaideler, vergiler. 41-45. Faslı: Evahir-i devlette tüccara fazladan yük, sultânın ticaretle meşgul olmasının reâyâya zarar vermesi, evasit-i devlette devlet ricalinin servet sahibi olması, ücretleri kısmanın devletin gelirini kısması, zulmün harab etmesi. 46-50. Fasıl: Hükümdarların insanlardan ihticab etmesi ve evahir-i devlette bunun artması, bir devletin ikiye bölünmesi, devletin gençlik ömrü geçtiğinde tedbirin işe yaramaması, mülk ü devlette fesad ve zaaf, devlette mal cihetinden hasıl olan halel. 51-57. Fasıl: Her mülk ü devletin yükselişe geçip son haddine ulaştıktan sonra zevale uğraması, mülk ü devletin hudusu ve teceddüdü, yeni kurulan devletin eskisine birden değil tedricen galip gelmesi, evahir-i devlette kıtlık ve ölümün artması, mülk ü millet ve hıfz-ı memleket için siyasi nizamın gerekliliği, ahir zamanda zuhuru beklenen mehdi, ahkam-ı nücumiyye ve cifir ilmi. Kitab-ı Evvelin Dördüncü Faslı: 1-5. Fasıl: Mülk ü devletin müdün ve emsârdan önce temeddünün mülk ü saltanattan sonra olması, mülk ü devletin ricalini müdün ü emsârda yaşamaya icap ettirmesi, yüksek binaların ve kalelerin büyük mülul u selatîn tarafından yapılması, bazı kalelerin ve büyük binaların tek bir devlet tarafından yapılmadığı, beldelerin bina edilmesinde gözetilmesi gereken şartlar ve gözetilmediği takdirde karşılaşılacak mefâsid. 6-10. Fasıl: Camiler, Mağrib ve İfrikiyye’de şehirlerin az olması, İslam milletinde kalelerin öncekilere nazaran az olması, Arapların tesis ettiği şehirlerin çoğunun harab olması, bilâd ü emsârın harab olması. 11-15. Fasıl: Müdün ü emsârın birbirinden farklılığı ve ahalisinin geçimi, müdün ü emsârda yiyecek ve eşya fiyatları, badiye ehlinin müdün ü emsârda yaşamaktan imtina etmesi, şehirlerin dışındakilerin geçimlerinin şehirdekilerinin nispeti üzere olması, bilâd ü emsârda tarla ve gayr-ı menkul edinmek ve bunların faydası. 16-22. Fasıl: Ehl-i emsârın zenginlerinin makam sahiplerine muhtaç olması, medeni hayatın mülk ü saltanatın bekasıyla daim olması, nefsani zevklere dalmanın mülkün zevalinin alameti olması, devletin zevaliyle devletin merkezi şehirlerin harab olması, bazı sanayi‘in bazı bilâda mahsus olması, şehirlerde dahi asabiyyetin mevcud olması, bilâd u emsâr ehlinin konuştukları diller. Kitab-ı Evvelin Beşinci Faslı: 1-5. Fasıl: Rızık elde etme ve emeğin kıymetli olması, rızık elde etmenin ve geçinmenin yolları, hizmetin tabii geçinme yollarından olmaması, defineciliğin tabii geçinme yollarından olmaması, rütbe ve makamın servet tahsilini kolaylaştırması. 6-10. Fasıl: Mal kazancının hükümdara yakın olmaya çalışan ve boyun eğen kimselerde daha çok hasıl olması ve bunun bir saadet sebebi olması, umur-i din ile iştiğal edenlerin genelde geçimden hisselerinin az olması, ziraatın köylerde yaşayan fukaraya mahsus olması, ticaret ve çeşitleri, tacir. 11-15. Fasıl: Rızkı biriktirmek suretiyle ihtikar etme, fiyatların uygun olmasının muhtekir tüccara zarar vermesi, tüccarın ahlâkı, ticaret ehlinin devlet büyüklerinin güzel ahlâkıyla ahlâklanmaması ve mürûetten uzak olması, zanaatın (sanayi‘ ve hıref) bir muallim vasıtasıyla öğrenilmesi. 16-20. Fasıl: Zanaatın bilâdın imârı ile hasıl olması, zanaatın sebat ve kemalinin yerleşik hayatın ilerlemesi ve uzun sürmesine bağlı olması, zanaatların kendisine rağbet eden taliplerin çokluğuna bağlı olması, bilâd u emsârın harabıyla zanaatların da azalması, Arapların zanaatlara en uzak taife olması. 21-25. Fasıl: bir zanaatta ustalaşanın diğer bir zanaatta ustalaşmasının nadir olması, başlıca zanaatlar, çiftçilik, bina sanatı, marangozluk. 26-32. Fasıl: Dokumacılık ve terzilik, ebelik, tıp sanatı ve badiye ehlinin aksine bilâd u emsârda ona muhtac olunması, yazı sanatı, mücellidlik, musiki sanatı, zanaatte ve bilhassa yazı ile matematikte ihtisasın aklı geliştirmesi. Kitâb-ı Evvelin Altıncı Faslı: İlimler ve eğitim-öğretim.
Sınıflama (Siyaset Alanı Sınıflaması) Genel